1945 yılında Bahariye Caddesi
1900’lü yılların başlarındaki Kadıköy, Haydarpaşa Deresi-Kurbağalıdere-Tren Yolu-Deniz arasındaki alandır. Kızıltoprak’tan ötesi sayfiye yeridir.
1900’lerde Kadıköy
Kadıköy’de sosyal yaşam, ağırlıklı olarak Kuşdili Çayırında yaşanmaktadır. Burada saka kuşlarına kurbağa sesi dinleterek kanarya gibi makara çekmeleri öğretiliyor. Bu sebepten dereye Kuşdili Deresi, dereden adını alan çayıra da Kuşdili Çayırı deniyor. Ancak daha sonra bu ad Çayırda kalıyor, dereye yine Kurbağalıdere deniyor. Alanda Fenerbahçe Spor Kulübü Tesisleri, Kuşdili Sineması, Arnavut’un Kır Kahvesi, Hamdi’nin Gülistan Gazinosu, Mahmud Baba Türbesi gibi tesisler vardır. İnsanlar burada piknik, volta atma, piyasa yapma gibi etkinlikler yapmaktadırlar.
1900’lerde Kuşdili Çayırı
Arnavut’un Kır Kahvesi
Kadıköy’de ilk sinema gösterileri Halidağa Caddesindeki Zamboğlu ve Mısırlıoğlu Köşklerinin bahçesinde, ahırında, mutfağında yapılmıştır.. Daha sonra 3 sinema açılmıştır. Bunlar Yeldeğirmeni, Kuşdili, ve Febüs-Apollon Tiyatrosu-Hale Sinemasıdır.
Hale Sineması
1923 Cumhuriyet sonrası Kadıköy’de alafranga modası başlamış, insanlar giderek Kuşdilinden başka yerler arar olmuştur. Mühürdar, Belvü, Kalamış Todori bahçesi gibi yerlerde alafranga müzik dinleyerek dans etmeye başlamışlardır. Alaturka gazinosu olan Hamdi’nin işleri bozulmuş ve iflas noktasına gelmiştir.
1927 yılında Süreyya Sineması opera binası olarak açılmıştır. Sanki Kadıköy artık değişim içinde olduğunu işaret etmektedir. Süreyya İlmen, Rum Vakfına ait olan Hale Sinemasından bir hayır toplantısı için gün alamayınca kızmıştır. Daha önce satın aldığı Köçeoğlu Köşkünün Haremlik bölümü tarafına Süreyya Sinemasını yapar. 880 koltuk vardır.
Süreyya Sineması
1928 yılında garip bir tesadüfle Hamdi Bey kendini gazinosunun ortasına asarak intihar etmiştir.. O yıllar hafta sonu tatili perşembe-cumadır. Hamdi Bey 3 hafta üst üste perşembe akşamı program düzenler ama her defasında yağmur yağar. İflas eder ve yaşamına son verir.. Bu olay Kuşdili Çayırının bittiğinin ilanıdır adeta.
O yıl Kadıköy’e elektrik gelmesiyle tramvay çalışmaya başlamıştır.. Bağdat Caddesi daha kolay ulaşılır olmuştur.
1938 yılında sinemacılardan Kadri Cemali Bey Opera Sinemasını yapar.. Kadıköy Halkevi için mimari yarışma düzenlenir. 17 müellifin katıldığı yarışmada birinciliği Mimar Rüknettin Güney kazanır. 1938-1949 yılları arasında görev yapmış olan Vali ve belediye Başkanı Dr. Lütfü Kırdar zamanında projenin inşaatı gerçekleştirilir.
1943 yılından itibaren bina Halk Evi, 1953 yılından itibaren Halk Eğitim Merkezi olarak hizmet etmiştir. Yurt Sineması, Halk Eğitim Merkezi’nin içersindeki mekânlardan biri idi.
Bu arada Bahariye Caddesinde Ankara Pastanesi açılmış, insanlar pastanede oturup sinemaya gitme alışkanlığı edinmişlerdir.
Ankara Pastanesi
1950’li yıllara gelindiğinde Kadıköy’ün sosyal yaşamı Bahariye Caddesinde yaşanır olmuştur.
Bu arada daha önce açılmış olan plajlar da daha yoğun kullanılmaya başlanmıştır.
Moda Plajı: Frankestein Köşküne ait kıyı. 1923’de İhsan Akdağ burayı kiralıyor.1975’de ölünce oğlu iletiyor. 1980’de kıyı dolduruluyor.
Kalamış: Doğal plaj.
Fenerbahçe Plajjı: 1900’lerde erkek ve kadın deniz hamamları var. 1938’de erkek bölümü kaldırılmış. 1970’lere kadar plaj vardı.
Caddebostan Plajı: 18. Yüzyılda suçluların sürgün yeri olduğu için cadı bostanı denirmiş. 19. Yüzyılda köşkler yapılınca Caddebostan olmuş.
Suadiye Plajjı: 1905 yılında Maliye Nazırı Reşat Paşa genç yaşta ölen kızı Suad hanım için bir cami yaptırır. Adına Suadiye Camii konur. Semt Suadiye olarak anılır.1929’da Mustafa Güler isimli kişi sahilde 80 dönüm yer alır ve buraya plaj yapar.
Suadiye Plajı
1960’larda plajlardan başka yazlık sinemalar da yoğun kullanılmaya başlanmıştır. Dolayısıyla Kadıköylüler Bahariye Caddesinde pastanelerde oturuyor, yazın plajlara ve yazlık sinemalara gidiyorlardı.
Yazlık Sinema
Kadıköy’de Kısıklı-Çiftlik, Koşuyolu-Koru, Çamlıca-İnci, Acıbadem-Cengiz, Acıbadem-Saray, İkbaliye-İkbaliye, Söğütlüçeşme-Uğur, Fikirtepe-Murat, Bahariye-Opera, Bahariye-Süreyya, Moda-Modapak, Kadıköy-Yoğurtçupark, Kurbağalıdere-İstasyon, Kurbağalıdere-Stad, Kızıltoprak-İkizler, Kızıltoprak-Toraman, Kalamış-Sahil, Feneryolu-Site, Göztepe-And, Göztepe-Renk, Caddebostan-Budak, Caddebostan-Ozan, Caddebostan-Serdar, Erenköy-Çamlık, Erenköy-Özen, Şaşkınbakkal-Çiçek, Şaşkınbakkal-Kulüp (Paris), Suadiye-Can, Bostancı-Bostancı yazlık sinemaları vardı.. Hepsinde filmden önce kesinlikle bir çizgi film oynar, ama Moda-Modapak, Kalamış-Sahil, Caddebostan-Budak gibi bazılarında filmden önce canlı müzik dinlenilirdi. Ayrıca yine bu sinemalarda yaz konserleri düzenlenirdi ki bu konserlerde dinlenen kişiler bugün Ülkemizin ünlü müzisyenleridir.
Mimar Melih Koray’ın binalarıyla dikkat çeken Bağdat Caddesini insanlar volta atmak için tercih etmeye başlamışlardı. Bağdat Caddesi keşfedilmişti. Diğer yandan çay bahçeleri de kullanılmaya başlanmıştı. Moda, Kalamış, Fenerbahçe, Caddebostan, Bostancıda daha çok deniz kıyılarında idiler.
Kuşdili Caddesinde Efes ve Feza sinemaları açıldı. Yeldeğirmeni Özen Sineması da faaliyetine devam ediyordu. Bahariyede 318 kişilik Kadıköy Sineması açıldı.
1961 yılında Hale Sineması yıkılıp yerine oldukça lüks Reks Sineması yapılmıştı. Mimar Maruf Önal’ın yaptığı sinema hep yabancı filmler getiriyordu.
Reks Sineması
1970’li yıllara gelindiğinde Kadıköylüler Bağdat Caddesinde volta atıyor, Bahariye’de pastanelerde oturuyor sinemalara gidiyor, yazın çay bahçelerinde oturuyor, plajlara ve yazlık sinemalara gidiyordu.
Ancak televizyon yayını başlamıştı. Siyah beyaz TV 20-23 saatleri arasında oynamasına rağmen insanları adeta ipnotize etmişti. Bir anda sinemalar iş yapamaz olmuş, iflas noktasına gelmişlerdi. Opera Sineması yıkılıp yerine pasaj, Kadıköy Sineması idare etmeye başladı, Yurt Sineması tiyatro ve başka maksatlar için, Süreyya Sineması tekstil atölyesine kiralandı, Efes-Feza Sinemaları iş merkezi oldu, Özen Sineması tabela atölyesi oldu, Reks Sineması ise bazen kapandı bazen açıldı.
Siyah-Beyaz Televizyon
1980’lerde sahil doldurulmaya başlandı. Bahariyede Murat ve Saray Muhallebicileri açıldı. Büyük sinemalar yerine apartman altlarında daha küçük sinemalar açıldı. Hakan, Ocak gibi. Yeme-içmeciler çeşitlendi.
Beyoğlu’ndaki sinemalar seks filmleri oynatmaya başladı. Hatta porno.. Kadıköydekiler bu derece olamadığı için kapanıyorlardı.
Fenerbahçede açılan Piramid AVM, Bağdat Caddesi, Bahariye, Moda insanların vakit geçirdikleri alanlar oldu.
Kıyılar Dolduruluyor
1990’larda Bahariye Caddesi trafiğe kapatıldı. Anadolu Yakasında Capitol AVM açıldı. İnsanların yaşamına AVM girdi.
Yayalaştırılmış Bahariye Caddesi
2000’lerde Kadıköy’de Nautilüs AVM açıldı. İnsanlar TV’nin etkisinden kurtulmuşlardı. Yine dışarı çıkıyorlardı. Ancak bu sefer AVM’lerde vakit geçirmeye başlamışlardı. Oralardaki sinemalar 100-150 kişilik olup çok sayıda oluyor ve her biri başka film getiriyordu. Öncekiler gibi 500-1000-1500 kişilik salonlar artık olamıyordu.
Bu yıllarda Kadıköy Belediyesi Kadıköy Tarihi Çarşı ve Yeldeğirmeni Canlandırma Projeleri yapmıştı. Amaç Kadıköy’ü dönüştürmekti.
Nautilüs AVM
2010’lu yıllarda Canlandırma Projeleri amacına ulaşmıştı. Kadıköy, Moda, Yeldeğirmeni semtlerinin tamamı yeme-içmeci alanı olmuştu. Diğer yandan Kentsel Dönüşüm projesiyle Bağdat Caddesi de ticarileşmiş, ardından Fenerbahçe, Acıbadem akslarıyla Kozyatağı çevresi ticarileşmişti. Sonunda Kadıköy, bütünüyle yeme-içmeci alanı haline gelmişti.
Kadıköy Çarşı Yeme-İçmecilere Dönüşüyor
100 yıl önce Kuşdili Çayırındaki Kadıköy’ün Sosyal Yaşamı, günümüzde Kadıköy’de Sosyal Yaşam şekline dönüşmüştür. Kadıköy’ün Sosyal Yaşamını Kadıköylüler belli yerlerde yaşıyorlardı.. Kadıköy’de Sosyal Yaşamı tüm İstanbul halkı Kadıköy’ün her tarafında yaşamaktadır..
Çarşıda Eğlence
Kadıköy artık eğlence fonksiyonuna bürünmüştür. Eski muhitler, mahalleler giderek yok olmaktadır.
arifatilganKENT ve İNSAN ARİF ATILGAN HAZİRAN 2019