İnşaat bittiğinde binaya yerleşiliyor. Herkes kendi konutu içinde keyfine ve cehaletine göre her çeşit tadilat yapabiliyor. Bilerek cehaletine göre diyorum. Zira anlamadıkları konuda yapıya hayati önemde zararlar verebiliyorlar. İnceleyelim.
Bitmiş Binalarda Kullanım Hataları:
-Kolon, kirişlerin tıraşlanması: Kolon, kirişlerin duvarlardan daha kalın olmaları dolayısıyla yaptıkları çıkıntılar kesilip dümdüz bir duvar elde ediliyor. Bu arada etriye demirleri de kesilip atılıyor. En çok görülen uygulamadır.
-Kolon, kiriş kesilmesi: Daha çok kolonlara yapılıyor. Özellikle alt katlarda ortaya gelen kolon olduğunda o kolon kesilip atılıyor. Sözüm ona daha ferah bir mekân elde ediliyor. Özellikle işyerleri bu uygulamayı yapıyor. Kurumsal ve saygın bilinenler de...
-Kolon, kiriş delinmesi: Bu durum daha çok boru geçirmek için yapılıyor. Bu arada demirler de kesiliyor. Çok görülen uygulamalardandır.
-Çatı arasına konan su depoları: Akıntıyla betonarme içindeki demirlere zarar vermektedirler. Ayrıca binanın ağırlık merkezini değiştirmektedirler.
-Bodrum kata yapılan su depoları: Buhar ve rutubet yaparak perde betondaki demirleri çürütmektedirler. Bu sebepten birçok binanın bodrum katıyla üst katların taşıyıcı sistemi birbirinden kopmuş durumdadır.
-Konutlarda onarılmayan su patlağı: Su parasının ortak verildiği binalarda, altında daire olmayan giriş katlardaki arızalar tamir edilmez. Rutubet betonun demirini çürütür. Tüm binaya zarar verilmiş olur.
-Yığma binalarda duvar kaldırılması: Özellikle eski eser yığma binalarda alt katlardaki işyerleri geniş mekân elde etmek için duvarları kaldırırlar. Hâlbuki o duvarlar taşıyıcı sistemin parçasıdırlar.
-Betonarme binalarda duvar kaldırılması: Duvarlar taşıyıcı değildir. Bölme görevi yaparlar. Ancak deprem anında yatay sarsıntıda sisteme yardımları vardır. Kaldırılan duvarlar dolayısıyla binaya zarar verilmiş olunur.
-Çatı katlarında çatının yüklendiği duvar, kolon gibi elemanların kaldırılması: Çatının deprem bile beklemeden hareketlenmesine sebep olur.
Anlaşıldığı gibi dört dörtlük bir bina yapılsa bile bittikten sonra kendi haline bırakılmamalıdır. Aksi takdirde kısa süre sonra akla gelmeyecek sakatlıklar oluşabilecektir. Bu yanlışların yapılmaması için alttaki önlemler alınmalıdır.
Yapılması Gerekenler:
-Binalar kullanılırken de kontrol edilmeye devam edilmelidir: Her binanın bir sorumlu mimarı veya mühendisi olmalıdır. Bu düzenleme bağlı olduğu Belediye veya Yapı Denetim Kuruluşu vasıtasıyla yapılabilir. Bina içinde yapılan en küçük değişiklik sorumlu mimarına bildirilmelidir. Yani musluk bile değiştirilse bu kişinin izni ile yapılabilmeli, yapılan her değişiklik belediyedeki dosyasına işlenmelidir. Belediyedeki bina dosyası o binanın kütüğü gibi olmalı, kullanılmaya başlandıktan sonra yapılan her işlem dosyasında görülebilmelidir.
-Binalara periyodik bakım yapılmalıdır: Nasıl ki arabalarımıza periyodik bakım yaptırıyorsak binalarımıza da yaptırmalıyız. Arabalarımızın her parçasının yıpranma süresi vardır. Bu süre dolduğunda değiştirmek zorundayız. Örneğin lastiklerin diş derinliği azalınca araba trafik muayenesinden geçirilmez. Yani kullanılamaz. Onlarca insanın yaşadığı binalarda da yıpranan kısımlar belli süreler sonunda onarılmalıdır. Örneğin bacalar temizlenmezse yangın çıkarabilirler. Asansör bakımı yapılmazsa kaza olabilir. Kesinlikle 1-5-10 yıllık gibi periyodik bakımlar olmalıdır.
-Binaların doğru kullanılması yasa-yönetmeliklerle sağlanmalıdır: Binaların kullanımı, içinde yaşayan kişilerin keyfine bırakılmamalıdır. Yasa-yönetmeliklerle bu durum sağlanmalıdır. Kat Mülkiyeti Kanunu içindeki Bina Yönetim Planı yeniden ele alınarak düzenlenmelidir.
-Otoparklar bina dışına çıkarılmalıdır: Kolonlar zarar görebilir. Semt veya sokak kat otoparkları yapılmalıdır. Bina altlarındaki otoparklar kullanılmamaktadır. Bir sürü sebebi vardır. Herkes arabasını sokaklara bırakmaktadır. Belediyeler 1977 yılından beri inşaat ruhsatı verirken otopark parası toplamaktadırlar. Hiç yapmamışlardır. Bundan sonra sokak veya mahalle ölçeğinde, oradaki konut sayısı kadar yer altında veya üstünde otoparklar yapıp daha sonra bunun parasını kat maliklerinden alabilirler.
-Çatı katları kaldırılmalıdır: Yıllardır incelerim. Çatı katları sadece insanların aç gözlülüklerinden yapılmaktadır. Doğru düzgün kullanılanını görmedim. Bu eklentiler çoğunlukla sağlıklı taşıyıcı sistemle yapılmamaktadır. Zaten oturanların yaptığı en ufak düzenlemeler bile o katı tehlikeye sokmaktadır. Çirkinliklerini saymıyorum. Yasaklanmalıdır.
2023 yılında Doğu Anadolu’daki depremde Yapı Denetimli binalar yüzde yüze yakın bir sağlamlık göstermiş. Onların deyişine göre, yüzde yarımı geçmeyen hasarlı binaya, bittikten sonra oturanların müdahalesi olmuş. Doğrudur veya yanlıştır. Akıllarda soru kalmamalıdır.
Binaları kontrol eden kamu görevlileri olan mimar-mühendisler birinci derece sorumlulardır. Bunun sağlanması için 657 sayılı kanunda değişiklikler yapılmalıdır.
Yerleşimler fay üstüne gelmeyecek şekilde planlanmalı, o yerleşimlere binalar projesine uygunluğu kontrol edilerek yapılmalı, yapılan binalar periyodik kontrollerle sağlam tutulmalıdır. Dolayısıyla güvenli yerleşimlerdeki sağlam binalarda endişesiz yaşanmalıdır.
Deprem bir doğa harikasıdır aslında. Toprağı alt üst ederek verimli hale getirir. Üzerlerine çürük binalar yapan insanlar onu felaket haline getirmiştir.
ARİF ATILGAN 2024 KASIM
Panelde Sunum Yapanlar. (Bircan Ünver-Yöneten, İBB Kentsel Dönüşüm Şb. Md. Dr. Gökçer Okumuş, Mimar Arif Atılgan, Prof. Dr. H. Semih Eryıldız, Şehir Plancı Faruk Göksu, Stajyer Avukat Canan Bulut.)
Comments