İstanbul, Avrupa yakasındaki Silivri’den Anadolu yakasındaki Tuzla’ya kadar uzanan ve Kuzeyde Karadeniz ile güneyde Marmara Denizi arasında kalan alandır. Bu alanın tamamında en az 3000 yıllık yerleşimler olduğu bilinir.
2000’lerden itibaren yazdığım bazı yazılarda yakın gelecekte İstanbul’un tümüyle otele dönüşeceğini iddia ederdim. Zira insanlar (turistler) İstanbul’a geldiğinde uzun süre kalıp kentin tamamını öğrenmek isteyeceklerdir. Kentin her yanının tarihi hikâyesi ortaya çıkarıldığında burada yapılacak turistik geziler çok değerli ve lezzetli olacaktır.
İstanbul’a gelenlerin kenti ancak bu şekilde anlayabileceklerini ve tadını çıkarabileceklerini düşünüyordum.
İstanbul Hava Fotoğrafı
Şöyle bir gelişme tahmin ediyordum.
İstanbul’a gelen yerli ve yabancı turist o kadar çok olacaktı ki oteller yetmeyecek, insanların ikamet ettikleri evler de yavaş yavaş konaklama hizmeti verecekti. Merkeze geldikçe pahalanan, çeperlere gittikçe ucuzlayan oteller ve pansiyonlar zinciri oluşacaktı. Semtlerdeki mahalle yaşantısı devam edecekti. İstanbul her yanıyla yaşayarak ve gezerek öğrenilirdi. Dolayısıyla turistler sadece İstanbul’un tarihi değerlerini değil yaşantısını da yaşayarak öğreneceklerdi.
Günümüzde bu tahminimin olumsuz bir şekle bürünerek gerçekleştiğini görüyorum.
Geçici konaklayan turist çoğalmıştır. Sorunumuz, her milletten insanın kente gelip kalıcı yerleşmesi olmaktadır. İskân bölgelerindeki kiralar o derece yükselmiştir ki daireler oda oda 3-5 kişiye kiralanmaktadır. Her taraf eğlence, ticaret fonksiyonlarına bürünmektedir. Kent yaşamının en önemli öğesi olan aileler kenti terk etmektedir.
Çeşitli etkenler sıralanabilir. ‘Yine de böyle olmamalıydı‘ diyorum kendi kendime.
Bazı tespitler yapalım.
İstanbul’da konut kiraları ödenemeyecek seviyelere gelmiştir. Aileler bu kiraları ödeyemez. Bekârlar hiç ödeyemez. Ama birkaç bekâr ortak ödeyerek oturabilir. Çoğu mahallede ilkokul yok. Zira okula gidecek çocuk yok. Bu demektir ki aileler kenti terk ediyor. Eğer bu gidişat devam ederse İstanbul batakhane haline gelecektir. Kentin tümü eğlence fonksiyonuna bürünecek. İskân değil ticaret bölgesi bile kalmayacak. En az 3000 yıllık geçmişi olan tarihi bir bölgenin özellikleri yok olacak.
Önlem alınmazsa olabilecekler.
Kiralar çok daha yukarılara çıkacak. Konutu birkaç kişinin ortak kiralaması normal olacak. Hatta birileri kiralayıp odaları tek tek başkalarına kiralayacak. Bazı bölgelerde asayiş bozulacak. Polisiye olaylar normal insanları kentten uzaklaştıracak. Kamu idaresi asayişi koruyabilmekte zorlanacak.
Büyüdüğüm mahallenin muhtarı oturduğu evi boşaltmak zorundaymış. Ama kirasını ödeyebileceği ev bulamadığından şikâyetçi. Mahalleden taşınırsa muhtarlığı bırakması gerekiyormuş.
Sayın yetkililer… Sorun alarm veriyor.
Yanlışlıklar yapılıyor. İstanbul’a bütünüyle bakılmalı. Ticaret ve eğlence bölgeleri tespit edilmeli. İskân alanları kesinlikle muhafaza edilmeli. Hepsinden önemlisi yapılacak planlar saydam bir şekilde halkla paylaşılıp fikirler alınmalı. Aksi takdirde, İstanbul tarihi kimliğiyle değil eğlence kimliğiyle anımsanacaktır.
Yakında İstanbul’da İstanbullu kalmayacak. Durum acil…
EKİM 2022
Comments