top of page

SİYASET (CHP)

Siyaset yazmak istemiyorum. Ama CHP’de öyle şeyler oluyor ki yazmadan geçemiyorum. Ben yıllar önce bugünlerin yaşanacağını yazmaya çalıştım. Ama gelen tepkiler kalemime fren oluyordu.


Bugüne kadar olanları bu LİNKten okuyabilirsiniz.


2010 yılında Deniz Baykal’a yapılan operasyon sonucu Kemal Kılıdaroğlu partinin başına geçti. O günden itibaren hep yanlış yapıldı. Bir genel başkan yurt dışında gazetecileri ekip 8 saat kiminle ne görüşür? Ayrıca genel başkan Almanya’ya gidiyor, İstanbul’da ise İBB başkanı Ondan habersiz miting düzenliyor, Genel Başkan uçaktan indiği havaalanından ayrılmadan geri dönüp acele o mitinge katılıyor. Hâlbuki oradaki programını bozmadan devam etmeli ve gelir gelmez o İBB başkanını cezalandırmalıydı. Yapmadı.


Şimdi ne oldu? Aynı İBB başkanı yine genel başkanından habersiz partinin birçok yetkilisiyle ki bunların içinde K.Kılıçdaroğlu’nun yanında olanlar da var, zoom toplantısı yapıyor. Hala o kişiye dokunamıyor. Niye?


Diğer yandan Halk TV ile ilişkiyi kestiğini söylüyor. Partinin TV’ye ve bazı gazetecilere parasal yardım yaptığı ortaya çıkıyor.


Bu arada son anda ortaklığa katılan Zafer Partisi başkanı CHP başkanı ile yaptığı protokolü açıklıyor. Kimseye sormadan Sayın Genel Başkan onlara da bazı vaatlerde bulunmuş. Pekiyi de diğerlerine neler vaat edildi? Özellikle dışarıdan ortak olan HDP’ye… O partilerin birbirlerinden haberleri var mı? Eğer seçim kazanılsaydı bu vaatler tutulabilecek miydi? Aynı vaat birden fazla partiye verilmiş olabilir miydi?


En önemlisi kaset skandalı olayının içyüzünü anlatacak bir kahraman çıkmayacak mı? Deniz Baykal’ın delegeleri yine Deniz Baykal’ı nasıl alaşağı eder?


2013 yılındaki Gezi olaylarından sonra nereden geldiğini anlayamadığım bir taktik uygulandı. İnsanların sadece AKP’yi öcü olarak görmesi sağlandı. Adeta herkese at gözlüğü takıldı. CHP’ye kimsenin bakmaması sağlandı. Sorun da burada. CHP’de birçok değişim yapıldı bu arada.


Ben Sayın Kılıçdaroğlu’nu tutmam. Genel Başkan oluş şekli bana ters çünkü. Ancak eğer parti partiyse Genel Başkanına sahip çıkmalı. Burası yeniçeri ocağı değil. Yerine göz diktiği gözüken Sayın E. İmamoğlu’na gelince… Genel başkan olmak için değil, partide tutulmak için ne yapmıştır? İstanbul’un başkanı İstanbul dışında her işle ilgilenmiştir. Ankara’nın başkanı da Ondan farklı değildir.


Diğer partilerle ilişkilere gelirsek. CHP’nin yoktan var ettiği partiler bugün onun başına dert olmaktadır. İYİ Parti, HDP ve altılı masadaki partiler. Özellikle İYİ Partinin İstanbul ve Ankara belediye başkanlarına olan özel ilgisine dikkat edilmelidir. CHP’nin içi işlerine karışmak durumu doğmaktadır.


Önümüzde yerel seçimler var. Sanki CHP yine bazı partilerle ortak olup onlara kendisine ait garanti belediyeleri ikram edecek. Bütün amaç onların desteğiyle İstanbul, Ankara gibi büyükşehir belediyelerini almak. Ya bu belediyeler kazanılamazsa. Verdikleri gidecek ama…

Bana göre CHP yerel seçime yalnız girmeli. Başkalarını değil kendini düşünmeli. Kazançlı çıkacaktır. En azından diğer partilere vereceği belediyeler kendinde kalacaktır. Kazanacağı büyükşehir belediyelerinde sadece CHP olacaktır. Destek vererek parti haline getirdiği diğerleri ise belki de yok olacaktır.


Ama daha da önemlisi parti bir an önce 6 Okuna dönmelidir. 6 Oka ters gelenler parti içinden temizlenmelidir. Bugüne kadar dışarı çıkarılan Atatürkçüler derhal partiye yeniden kazandırılmalıdır. Partideki mezhepçilik te yok edilmelidir. Dini, mezhebi ne olursa olsun dünyaya bakış aynılığına önem verilmelidir.


CHP’ye hizmet etmiş tüm başkanlar saygındır. Saygıyla anılmalıdır. Bunun tersini düşünmek ayıptır.


Kısacası CHP fabrika ayarlarına geri dönmelidir. Daha sonra da şu anda adı geçenlerin dışında yepyeni bir ismi başkan seçerek yoluna devam etmelidir. Aksi takdirde kolladığı partiler tarafından bitirilecektir. Bu görünmektedir.


ARİF ATILGAN 2023 TEMMUZ



bottom of page