top of page

SİVA’ NIN YOLCULUĞU



Mavi renk ile tanımlanan dişil enerji bir nehir gibi yukardan aşağı iner. Bir merkezin etrafında döngüsünü tamamlayıp, yukarı doğru yönelir. Zıt kutbu oluşturduğundan rengi kırmızıya, erile dönüşmüştür. Aynı şekilde tüm Cosmos’u dolaşıp ilahi enerjiye bağlı olarak üçlü sarmal yapıp zıt yönlerde akarak ilerleyen dişil enerji aşağıdan yukarı doğru gelir. Bir merkez etrafında döngüsünü tamamlayıp aşağı doğru zıt kutbu oluşturarak, erile dönüşerek Cosmos’a doğru hareket eder.Gerçekte eril ve dişilin aynı ipin iki ucu olduğunun ve dişilin farklı titreşimlerle sanki zıddı imiş gibi davrandığının da görüntüsüdür bu. İlahi enerjiye dolanıp yukarı doğru akan dişil enerji ve zıt yönde aşağı doğru akan eril enerji üçlü sarmalla tüm Cosmos’u dolanıp, sonra bir merkezde birliğe gelip nötrleşirler. Bu nokta YARATICI’nın birlik noktasıdır, kalbidir, merkezidir. Mitoloji buraya HİPERBOREA der. Hiperborea, Olimpos tanrılarının dinlenme yeridir. Bizim evrenimiz bir alak gibi çok ince bir noktadan buraya tutunmuştur. Siyah zihin kılıfı ile çevrelenmiş bizim evrenimiz üst katmanda uzayı, yıldızları, güneşi ve yeryüzü diye adlandırdığımız yapısı ile, merkezde yerini alır. Bizim yaşadığımız yeryüzü, ağaçları, denizi ile MAVİ GEZEGEN olarak buradadır. Küçük bir kırmızı nokta gibi olan Siva, hayat döngüsünü tamamlayıp ölümü yaşadıktan sonra, Mitoloji’de AVERNUS GÖLÜ olarak adlandırılan yeryüzünün öte dünyaya açılan kapısından geçerek, bir tünel ile alt katmanlara ulaşır. Alt katmanlar bizim bilinçaltımız ve karanlığımızdır. Mitoloji buraya Persefone’nin Sarayı der. Demeter’in güzel kızı Persefone kırda dolaşırken güzel bir çiçek görüp bunu koparınca yer yarılır. Simsiyah atları ile HADES adeta yerden fışkırarak Persefone‘yi yeraltına kaçırır, yer altı sarayına yerleştirir. Persefone’nin karanlık ve korkutucu alanı ARZU ALEM’e açılır. Siva Arzu Alem’de kendi isteklerinin ve arzularının gücü ile vicdanı arasında değerlendirme yapmak zorundadır. Mitoloji buraya KAHARON’UN KAYIĞI der. Müslümanların SIRAT KÖPRÜSÜ’DÜR burası. Aşağıda yeryüzünün kanalizasyonu gibi olan, her türlü kötücül düşünceleri barındıran siyah enerjinin aktığı STİX NEHRİ vardır. Bu kötücül nehir aşılmalıdır. Kharon uygun durum ve zamanda Siva‘yı karşıya geçirince Mitolojinin üç başlı uzun kuyruklu köpeği KERBEROS karşılayacaktır onu. Kerberos ‘un üç kafasından biri olan ortadaki, ıstırap meydanıdır. İntihar edenlerin ve delilerin yerleştiği alan. Bir mahkeme alanı aynı zamanda. Mısır Mitolojisi’ne göre Anubis’in, kalbi, bir tüyle tarttığı yerdir burası. Yan tarafı birinci cennettir. Evrenin Müziğinin duyulduğu bir dinlenme yeridir. Bu dinlenme yerinde SİVA istediği kadar kalabilecekken bir müddet sonra tekrar yeryüzüne dönmek için istek duyarak diğer taraftaki ikinci cennete geçer. Burada yeryüzü için yaşam projesini hazırlayacaktır. Hangi zamana, yere, aileye gideceğini burada belirler. Sonra LETHE IRMAĞINDAN geçecektir. Lethe ırmağı unutkanlık ırmağıdır. Tüm zihin kotları burada silinir. Hades’in Sarayı’na gelince artık AKAŞIK KAYITLARA‘da gelmiş olur. Hazırladığı kader planına göre hangi zamana gidecekse oranın bilgileri kotlanır. Küçük bir çan şekline girip, yeni zihin kodu ile ince bir yeşil yoldan yükselmeye başlar. Öylesine yükselir ki sanki tüm cosmos’u kavramış gibi kendini büyümüş hissetmektedir. Büyük bir çan şeklinde gibidir. Bu duygularla Siva hızla Hiperborea’ ya giriş yapar. Buradan Elia’yı bünyesine alır. Yeryüzüne hızla giriş yapar. Ancak yeryüzü ikilik yeridir. Tam ortadan ikiye ayrılır. Bir yarısı babası olacak erkeğin spermine, diğer yarısı olan Elia ile birlikte olan bölümü annenin son yumurtasına yerleşir. Kader meleklerinin de yardımı ile uygun zamandaki cinsel ilişkide bu iki parça birleşir. Bütünleşmiş Siva yirmi bir gün dişil olarak kuluçkaya yatar. Yirmi bir gün sonra kız mı, erkek mi olacağına karar vererek döngüsüne devam eder.

GÜLÜMSER ATILGAN







bottom of page