Tuba Ağacı, sözlükte; Cennette olduğu düşünülen, ters ağaç olarak tanımlanır. Atomik evrenin kübik yapısına giren ilahi enerji, on iki farklı renk tayfı ve frekanstaki ışınımları ile yeryüzünde yaşayan her bir insanın TAÇ ÇAKRA’sındaki aynı frekansla bağlantısını kurar. İnsanın TAÇ ÇAKRA’sında tek bir noktada bütünleşip, omurgadan aşağı süzülerek inen bir yılan gibi görünerek tüm hücre ve organlarımıza dağılır. İnsanın bu yaşam enerjisini kullanabilme kapasitesi genellikle düşük olduğundan tüm sisteme aktarılamayıp, kuyruk sokumunda birikir. İnsan; kötücül yapısını dengeleyemediği zaman, burada yerleşen ve bozunuma uğrayıp, siyah renge bürünmüş yaşam enerjisi, kötücül bir yapı olarak, kuyruk sokumundan sanki bir kuyruk gibi ileri doğru uzanır. İnsanın kendinden uzaklaşması ile doğru orantılı olarak kendisinin fark edemediği bir şekilde belli bir uzunluğa ulaşır. Yüksekten duyu dışı bakan bir göz, bunu çöreklenmiş bir yılan şeklinde görür. Eski Mısır Medeniyetindeki kabartmalarda ve hiyerogliflerde insanın kuyruk sokumuna bir akrep yerleştirirler. Akrebin iğnesi ve zehri, bağırsağının dışarı doğru devam eden kısmının tam ucundadır. İnsanın bağırsaktan devam eden kuyruğu gibidir. Yaşamın kutsal enerjisi olan ilahi enerji, siyah küp içerisinde kendisini yansıtabilen, dolaşımına izin verebilen, bütünleyip çoğaltabilen tek bir kişiye, yada merkeze odaklanır. Kişi olarak düşünürsek, İNSAN-I KAMİL, çokluk olarak MESİH BİLİNCİ’dir bu merkez. GÜNEŞ KELAM’dır. Damarlarından akan kırmızı kanı ile ve bağırsağından uzayan görünmez siyah enerjisi ile yedi milyar insanın üstten duyu dışı görünümü bir elmaya dolanmış siyah yılan gibidir. İlahi yaşam enerjisi ise on iki ışınıma ayrılıp her bir insanın TAÇ ÇAKRASINA uzanarak ve burada bütünleşip omurgadan tüm dokulara yayılarak, pırıl, pırıl ama ters yönlü bir ağaca benzer. Kökleri cennette olan ters TUBA AĞACI’dır bu.
GÜLÜMSER ATILGAN
Opmerkingen