Eskiden yaşlılar evin efendisiydi. Başköşede otururlar, hepimize yol gösterici olurlardı. Sınıfımızı geçsek, herhangi bir başarı yaşasak hatta başarısızlık… Önce onlara söylerdik. Onların nasihatini, kutlamasını hatta azarını almak çok önemliydi. Hatta sadece evlerimizdeki değil sokaktaki büyüklerimizden de…
Yaşlılarla Birlikte Yaşanırdı Eskiden
Arada komşularımızdaki büyükleri büyüklerimiz ziyaret eder. Hatırlarını sorardı.. Onlarla ilgili bilgileri evdeki konuşmalardan anlardık.
İnanır mısınız bilemem. Tek başına iki katlı evinde yaşayan büyüklerimiz olurdu. Komşularının arada gidip ihtiyaçlarını giderdiği insanlardı onlar.
Büyükler sözleri dinlenen kişiler, kişiliklerdi… Bugün çok üzülüyorum onların halini gördüğümde…
Belli yaşı geçtiklerinde… Ama asıl elleri ayakları tutmaz olunca… Bir huzur evine bırakılıyorlar. Bilerek ‘bırakılıyorlar’ diyorum. Huzur evinin pahalılığı evlatlarının iyiliğini belli ediyor. Ve sonra orada, arada bir gelen çocuklarını görüp yaşıyorlar. Akraba, konu-komşu yok.. Sadece hastabakıcıları hatta görevlileri görebiliyorlar. Düşünebiliyor musunuz?. Oradan tekrar evlerine gelmeleri diye bir ihtimal yok.
Son günlerinde yaşadıkları duyguları düşünmeli herkes.
Köylerde, kasabalarda hala eskisi gibi yaşanıldığını biliyorum. Ama onlar da kente gelince kentli oluyorlar. Ve diğerleri gibi yapıyorlar.
Ne yapmalı?...
Öncelikle büyüklerle yaşamaya tekrar alışabilmeliyiz. Ancak olmuyorsa…
Onlar için bol miktarda büyük ölçekli Yaşlı Evleri yapılmalı. Yaşlılar orada özgür olabilmeli. Sağlık hizmeti başta olmak üzere yatması, kalkması, dolaşması, arkadaşlarıyla birlikte olması, oturup sohbet etmesi, hatta spor yapabilmesi… Hepsi düşünülmeli ve sağlanabilmeli. Yani tesis olmalı. İçerisinde, dışarıda yapılan her sosyal faaliyetin yapılabildiği bir tesis.
Günümüzdeki Huzurevlerini gördüğümde çok üzülüyorum. Bir apartman içerisine sıkıştırılan insanları görüyorum çünkü. Bu şekilde tavuk bile yaşatılmaz. Hele sahipleri sık sık değişen huzurevlerini görünce çok sıkılıyorum. İçerideki yaşlılar satılıyorlar adeta yeni sahibe.
Belki bu safhayı ilk geçiş durumu olarak kabul edebiliriz. Bundan sonra bu iş geliştirilmeli artık. Gerektiği gibi yapılmalı.
1890 yılında yapılmış Darülaceze bugünkü Huzur Evlerinin çok daha önünde. Bugünküler çok üzücü… 100 yılı geçkin bir zaman önce bile kapsamlı bir tesis yapılmış o yıllarda. Bugün ise bir apartman içine her odaya bir veya daha fazla kişi yerleştiriliyor. Onlara bakım nasıl yapılıyor? Ödemeleri nasıl alınıyor? Kimse bilmiyor.
Yaşlılar öncelikle kendi evlerinde yaşayabilmelidir. Olamıyorsa sosyal olanakları olan bir tesiste… Bir apartman odasında değil…
Oralarda yaşanılanları kim bilebiliyor? Kimse.. Seviliyorlar mı, dövülüyorlar mı, az para mı alınıyor, çok para mı? vs vs… Bu tip yerler kesinlikle tam teçhizatlı, donanımlı büyük tesisler olmalıdır. Apartmanlarda kurulan tesisler olmaz…..
ARİF ATILGAN www.arifatilgan.com MAYIS 2022
Comments