top of page

2023 SEÇİMLERİ İÇİN YORUMLARIM

AKP


1994 yılında Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Refah Partisinden İBB başkanı olmuştu. Belediyede yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyordu.


2001 yılında AKP kuruldu ve Sayın R.Tayyip Erdoğan partinin başkanı oldu. O tarihten bugüne kadar girdiği bütün seçimleri kazandı.


Gelelim son seçime…


Seçim kazanıldı ama kayıpla… Hatta rakip kaybetti denebilir. AKP’nin oyları düştü. Muhalefetin en zayıf olduğu dönemde burun farkıyla kazanıldı. Seçmen AKP’den tedirgin ama oyunu ona veriyor. Çok önemli mesaj veriyor aslında. Onların diyemediklerini ben diyeyim.


-Katıldıklarım olabilir, katılmadıklarım olabilir. Birçok iş yapılıyor. Gemi, uçak, otomobil, havaalanı, yol, bina vs. Kabul. Ama onlarla halka dokunulmuyor. Bir de özellikle inşaatlarda kontrol sağlıklı mı?


-Hastaneler yapılıyor. Ama bakıyorum hep özele gitmişim. Okullar yapılıyor. Ama oğlum torunumu özel okula veriyor. Ben iflah olmaz bir kamucu 68 kuşağıyken neden özeli tercih ediyorum?


-Uzayan hukuk hukuk değildir. Alternatif yargı olarak oluşturulan Uzlaştırma Kurulları bunun kanıtıdır.


-Devlete işi düşenin işi olmuyor. Kamudakiler yetkilerini kullanmıyor.


- TV’lerde tersi gibi gösteriliyor ama halka dokunulamıyor. Bürokrasi kendini düşünüyor. Hâlbuki halka dokunmak onlar ile olur.


-18 yaşında milletvekili adayı olarak başı açık bir kız gösteriliyor. Ama başı kapalı bir genç kız kazanıyor. Belli ki seçilecek yere başı kapalı olan konmuş.


-Detaya girmek istemiyorum. Sadece bir örnek. Trakya’da kimyasallarla akan derelerin sorumlusu bulunamaz mı? Kuruyan bazı göllerin suyu bazı özel şirketlere satılmıyor mu?


-Halkın dilinden anlayan sadece Sayın Cumhurbaşkanı. Seçim zamanı O sahaya iniyor ve istatistikleri yukarı çıkarıyor.


-Bu iş böyle nereye kadar gider?


CHP


2000’li yılların sonlarıydı. Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Kurulunun konuk konuşmacısı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu idi. Kendisinin henüz hiçbir sıfatı yoktu. Buna karşın MYK’nın Ankara’daki genel kurulunda konuk konuşmacı CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’dı. Sayın Baykal zamansızlıktan uzun konuşamamıştı.


2010 yılında Sayın Deniz Baykal bir kaset operasyonu yaşadı. Parti başkanlığından istifa etti. Yerine ‘Aday olmayacağım’ diyen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu seçildi.


2014 yılında davet edildiğim Taksim Toplantıları toplantısında konuşmacı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu idi. O gecenin hâkim konuları Yeni CHP’ye nasıl geçilmesi gerektiği ve parti bayrağındaki 6 okun bazılarının gereksizliği idi. (6 Ok: Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik.)


2018 seçimlerinde CHP’li her aileden bir oy HDP’ye verilsin diyerek HDP’nin %11 oy alması sağlandı. Diğer yandan İYİ Parti’ye 15 milletvekili borç verilerek mecliste grup kurması sağlandı. Kısacası bu iki parti yoktan var edildi.


2022 yılında Sayın K. Kılıçdaroğlu ABD’ye gitti. Burada 8 saat kendisinden haber alınamadı.


Ayrıca Almanya’ya da giden Sayın K.Kılıçdaroğlu oradan da Sayın Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza dolayısıyla Saraçhane’de düzenlenen miting için uçaktan inip tekrar binerek geri döndü.


2023 seçimlerinde 6’lı masa ( CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti) kurularak seçime girildi. Görünmeyen ortak HDP idi. Ayrıca İstanbul ve Ankara belediye başkanları da ekibe katıldı. Son anda Zafer Partisi de ortak yapıldı. Sonuçta masadaki 5 partiye 39 milletvekili kazandırıldı. CHP 130 milletvekiline sahip oldu. Seçimden sonra ortak partiler ortaklıktan ayrıldı.


CHP 2018 ve 2023 seçimlerinde kendi işine baksaydı bugün en az 200 milletvekiline sahip olmaz mıydı? Yardım edilen partilerin kaçı bugün var olurdu? Ayrıca varoluşları sağlanan partilerin hiçbiri müteşekkir de değil.


İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının kendi illerinde çalışacaklarına başka amaçlara yelken açmalarının zararını ileride kendileri de parti de görecektir.


Bir de CHP medyasına ve seçmenlerine iki lafım olacak. Bugün baş üstüne çıkarılan yarın ayakaltına alınıyor. Yapmayın. Bu şekilde partinin geçmişi yani hafızası yok ediliyor.


MHP


Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli kendince fedakârlık ta yapıp ülkeyi düşünüyor. Halk takdir ediyor ki oyu yükseliyor.


İYİ Parti


Bana göre MHP’den koptuğu için doğal bir yapısı yok. Seçim sürecinde Millet İttifakından çıkması, sonra tekrar girmesi güven sarstı. Seçmen irade ister. Nereye kadar gider bilemem.


HDP


Daha önceki seçimlerde de yazmıştım. Böyle bir partiye ülkenin ihtiyacı var. Ama Türkiye’nin partisi olmaları şartıyla. O zaman ben de onlara oy vereceğim.


MEMLEKET PARTİSİ


Sayın Muharrem İnce’nin partisi. Tahminimi yazayım. Bu parti ileride CHP’nin yerini alacaktı. Zira oradaki 6 oktan kopmalar seçmenleri arayışa sevk etmişti. Ama Sayın İnce’nin partisini yarı yolda bırakması olumsuz etkiledi. Siyaset cesaret ister. Ona güvenip partiye üye olanlar, para harcayanlar ortada kalıverdi. İşi kolaylamışken zora soktu. Nasıl toparlanır bilemem.


DİĞER PARTİLER


Başka bir partiye tepkiyle kurulan partiler belli bir süre devam edebilir. Bu partilerin kesinlikle her biri çok değerlidir. Ancak oy oranı önemli.


GÖRÜŞLERİM


AKP’nin reklam-tanıtım işlerini yapan Erol Olçak’ın 15 Temmuz 2016 girişiminde şehit olmasından sonra Onun yeri doldurulamadı.


Parti, aşağıdan yukarı taşınan bir piramit gibi olacağına yukarıdan aşağı asılan bir piramit gibi. Sağlıklı değil. Nereye kadar gider bilemem.


CHP’ye gelirsek. Tekrar 6 Oka dönmesi gerek. Bu arada mezhep ağırlıklı olmaktan da kurtulmalı.


Gördüğüm kadarıyla Sayın K.Kılıçdaroğlu bir dönem daha kalacak. İstanbul Belediye başkan adayı Sayın Mustafa Sarıgül olacak. Sayın K.Kılıçdaroğlu’nun desteğiyle kendisinden sonra genel başkanlığa Sayın M.Sarıgül gelecek.


Son olarak... Millet İttifakıyla meclise giren sağ partiler ittifaktan çıkıyorlar. Daha sonra Cumhur ittifakıyla Anayasayı değiştirirlerse ve bu arada Meslek Odalarının konumu da değiştirilirse üyeler Oda Yöneticilerinden açıklama bekleyeceklerdir.


ARİF ATILGAN 30.06.2023 HAZİRAN


Not: Taksim Toplantıları o civardaki bir otelde yemekli olarak yapılırdı. Davetliler organizasyonu yapanlar tarafından seçilirdi. Bir konuşmacı davet edilir, o dinlenir, sonra da soru-cevap-tartışma olurdu. İçeriye gazeteci vs alınmazdı. Konuşmacılar yerli-yabancı siyaset, bilim vs alanlarından insanlar olurdu.




Comments


bottom of page