05/07/1944 tarihinde Necati Yazıcı’nın dedesi İbrahim Sözbir Kastamonu’nun Araç ilçesinden Yeldeğirmeni’ne geliyor. Yurttaş Sokak’ın köşesinden yukarı doğru Karakolhane Caddesi’ne cepheli ilk 5 dükkânı satın alıyor. Her biri 25m2 alana sahiptir. Pervititch Haritasında 40, 42, 44, 46, 48 kapı numaralarıyla gösterilmişler. Arkadaki Konya Apartmanı’na ait değillermiş.
Pervititch Haritasında 48 Kapı No lu Dükkân. (Çarpı İşaretli)
Yurttaş Sokak köşesindeki 40 numaralı ilk dükkân yanındaki 42 numaralıyla birleştirilip Faik Gazoz imalathanesi oluyor. Sonrakiler sırasıyla 44 numarada Bakkal Fehmi Ağbi, 46 numarada (Sosyalist) Mustafa’nın Kahvehanesi ve 48 numarada (Menderesçi) Kunduracı Bayram Usta şeklinde diziliyorlar.
1950’lerde gazoz imalathanesi, Florya Pastanesi oluyor. Mustafa’nın Kahvehanesi ise Karpuzcu.
Günümüzde Florya Pastanesi’nde (40 ve 42) Lokmacı, Fehmi Ağbi’nin bakkalında (44) Büfe, Mustafa’nın kahvehanesinde (46) Elektrikçi bulunmaktadır.
Gelelim 48 numaradaki Necati Yazıcı’ya ait son dükkânın hikâyesine…
1960’larda kunduracı Bayram Usta’nın dükkânına Yufkacı Numan Bulduk geliyor. On yıl kadar çalışıyor.
1970’lerde Necati’nin babası Hakkı Bey burada İmran Şekerci dükkânını açıyor. Tel kadayıf, tulumba tatlısı gibi kendine özel imalatlar gerçekleştiriyor. Çocukları da yanında çalışıyor.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası gayrimüslimlerin ülkeyi terk ettiklerini anlatıyor Necati Yazıcı. Örneğin kırtasiyeci Mösyö Yani alt katta dükkânının, üst katta evinin olduğu binayı 475 TL’ye satmış ve gitmiş. Diğerleri de…
1975’de Hakkı Bey Eminönü Yağ İskelesindeki dükkânına gidiyor. Orada un, yağ, şeker toptancılığı yapıyor. Yeldeğirmeni’ndeki dükkânı çocuklarına bırakıyor. Necati ve Şaban burayı bakkala çeviriyor.
‘Esnaf için en mükemmel yıllardı’ diyor Necati kardeşimiz. O zamanı, ‘İyi para kazanılıyordu. Ama daha önemlisi esnaf değerliydi. Kiracılara kefil olmaları için onlar tercih edilirdi. Lütfen-Teşekkür Ederim-Necati Bey dönemiydi o yıllar’ şeklinde ifade ediyor.
1980’ler Turgut Özal ile değişim dönemi. Esnafa güven duygusu devam ediyor. Bu arada semtte inşaat furyası başlıyor.
1990’larda semtin üzerine adeta ölü toprağı serilmiştir.
2011 yılında Kadıköy Belediyesi tarafından Yeldeğirmeni Canlandırma Projesi yapılır. Bu proje asırlık semt yaşamını bitirmiştir. Her taraf kafelerle dolar. Doğal olarak kiralar yükselir. Sadece esnaf değil yaşayanların da büyük çoğunluğu semti terk eder.
Günümüzde İranlı, Iraklı esnafın da olduğunu ifade ediyor Necati kardeşimiz. Tüm esnafın Yeldeğirmeni’nde içki izninin çıkmasını beklediğini söylüyor. Bazı esnafın hafta içinde başka işte çalıştığını, cumartesi-pazar günü dükkân açtığını anlatıyor. Ancak benim duyumuma göre dükkânlar öğrenciler tarafından ev olarak kullanılıyormuş. Hafta sonu da ticaret yapıp harçlık çıkarıyorlarmış..
Ev kiralarının da çok yükseldiğini söyleyen arkadaşımız diyor ki ‘En değerli alt katlar. Zira kedi-köpek beslemek rahat oluyor.’ Devam ediyor ‘Mahalleyi artık beyaz yakalılar da tercih ediyor. Dolayısıyla ev kiraları yükseliyor.’
Necati Yazıcı ve Bakkalı
‘Pekiyi sen kendin için ne düşünüyorsun?’ diye sorduğumda tipik bir Eski Yeldeğirmenli cevabı alıyorum. ‘Bu saatten sonra para kazanmak ikinci derecede amaç benim için. Adresim belli olsun. Eş dost gelsin. Muhabbet edelim.’ Diyor. Yine de ben bir ekleme yapayım. Beyaz peyniri Ezine’den getiriyor ve ‘Kaliteden şaşmam’ diyor.
İnanır mısınız? O, bana o kadar normal gelmiş ki farkına varmamışım. YELDEĞİRMENİ kitabıma koyamadığım için çok üzgünüm. Bu semt böyledir zaten. Bitti dersiniz... Ama bitiremezsiniz…
Biz Eski Yeldeğirmenliler hep severek yaşayacağız semtimizi ve semtimizin insanını.
ARİF ATILGAN 2023 HAZİRAN
Not: Yeni çıkan Masal Gibiydi YELDEĞİRMENİ kitabım Necati Yazıcı’nın dükkânında da satılmaktadır.
Comments