YALOVA ERDİNÇ ERKORKMAZ’I KAYBETTİ
- Arif Atılgan
- 2 gün önce
- 2 dakikada okunur
Yalova’ya ev yapıp yerleşmem 10 yıl oldu. Eşimle bir prensibimiz vardır. Balık yağı içeceğimize haftada bir balık yeriz. Kolajen hapı yerine de haftada bir paça çorbası içeriz. Yalova’da da bu anlamdaki lokantaları bulduk. Sahilde 3 adet balık lokantası vardı. Önce iki yandakileri denedik. Son olarak ortadakine gittik ve ona devam ettik. Restoranı biri kız biri erkek iki kardeş işletiyordu. Ama bir süre sonra babalarının ağırlığı olduğunu hissettik. Yani Erdinç Beyin.
Erdinç Erkorkmaz Yalovalıların tanıdığı bir kişi. Balıkçılık yapmış, Yalovasporun kurucu başkanı olmuş. Yani sosyal yaşamı olan bir sima. Biz bir yere alıştık mı devamlı gittiğimiz için bir süre sonra o da bizi tanıdı. Geldiğim zaman yanıma uğrar hatır sorar kısa bir sohbet yapar ve giderdi. İyi esnaftı yani. Rahatsız etmezdi insanı.
Neler anlatmıştı bu kısa sohbetlerde. Egede balık tuttuğunu, Yunan adalarına balık sattığını, onların balık kültürünü… Çevre illerdeki özellikle İstanbul'daki balıkçıları…
Benim ne yediğimi merak ederdi. Gelir gelmez genel olarak tanıdığı masaları dolaşıp ‘Hoş geldin’ der, bana geldiğinde ‘Ne yiyorsun?’ diye sorardı. Ban İstanbul çocuğu olduğum için balık kültürüm ve de merakım vardır. Bu bakımdan denizden tutulmuş günün balığını yerim. O da bu huyumu sevmişti. Yaz sezonunda Yalova’nın sardalyasını tavsiye etmişti. Bilmiyordum. Gerçekten taze ve lezzetliydi.
Eşimle sabah erken denize gideriz. Öğlen 12 civarı yeşillikte oturup denize karşı kahvaltı yaparız. O da önümüzden kalın tekerlekli elektrikli bisikletiyle geçer, selamlaşırdı.
Geçtiğimiz salı günü (5 Ağustos 2025) restorandaydık. O yine bana ‘ Balık elle yenir’ diye takılmış, ben de ‘Hiçbirşeyi elle yemem’ demiştim. Sohbete devam etmişti. ‘Yakında çingene palamudu çıkar. Ardından palamut başlar.’ Benim palamutçu olduğumu biliyordu.
O gün yemekten sonraki çaylarımızı o getirdi. Otoparktaki arabamın arkasındaki arabayı o çekip bana yol verdi.
1 hafta sonra 12 Ağustos 2025 Salı günü… Akasya kumsalındayız yine. Hergün camiden sala okunur neredeyse. Rahmet dileriz gidenin ardından. O gün balıkçı Erdinç Erkorkmaz deyince şaşırdık. Bu sefer hep sağlıkla ilgili sohbetlerimiz geldi aklıma. Yaklaşık bir yıl önce ikinci stend takılmştı kalp damarına. Önce biraz dikkat etmişti. Bir süre sonra eskisi gibi sigara içmeye devam etmişti. Her defasında ‘İçme şunu’ diyordum. ‘Az içiyorum’ deyip beni geçiştiriyordu güya. Son gördüğümüzde renginin beyazlığı dikkatimizi çekmişti. Zatüree de varmış galiba.
Denizden çıktım, arabanın bagajında eşofman altı vardı. Onu giydim. Terlikli de olsa kıyafetimi şekle sokmuştum. Cenazeye gittim. Oğluna Baş Sağlığı diledim. Kızı pek kendinde değildi. Rahatsız etmedim. Cenaze namazını kıldım ve ‘güle güle’ dedim.
Erdinç bey haftada bir gördüğüm, en fazla beş dakika sohbet ettiğim bir insandı. Yani samimiyetim yoktu. Ama bazı insanlar vardır ya hani… Enerjileri vardır. Yer ediverirler hafızanızda. O öyleydi.
5 Ağustos akşamı el sallayıp ‘Allahaısmarladık’ anlamında çaldığım korna vedalaşmamızmış meğer. Allah rahmet eylesin.
ARİF ATILGAN 2025 AĞUSTOS
Comentarios